Kalbim Budapeş'te Kaldı #2

Kalbim Budapeş'te Kaldı #2

  • 0
yazın havaların ısınması, havadaki su buharının da iyice azalmasıyla akışkanlığını kaybeden zaman, geçmez olur buğday ambarı memleketlerin sokaklarında. sabahtan akşama cennet mahallesi izlenen günler sizi bekler oralarda..
gazoz kapağı oynadığımız günler geride kalmışken o günlere en çok yaklaşabileceğimiz anlar sarı kola içerkenkiler olabilir mi..
ona boş bir masa ver baba, yaz sıcaklarında altına sığınabileceği bir de şemsiyesi olsun yeter.. 
geçmiş mavi treninin siz güzel yolcuları, artık güvenli bölgeden çıkmak üzereyiz, şimdilerde ortamlarda gülerek anlattığınız o günleri tekrar yaşamak üzere.. ilk durak sabahın köründe andımızı -ya da andınızı mı demeliyim- okuduğunuz o gün.

bir lensin içinden baktığımızda geçmişe gözümüzün önüne gelenler gerçekler mi, yoksa gerçeklerden arda kalan ufak kırıntılar mı... lensin ışığı yamultucu etkisi, beyaz yakalı, siyah kravatlı insanların dediği gibi büyük resmi kaçırmamıza yol açıyor, belki de bu kaçırma eylemi işimize geliyordur.

göz görmeyince gönül niye ferman dinlemez de katlanır bu olanlara, gönül isyanlarda heştegiyle yeni dünyanın yükselen değerlerinden birisi olabilir kolaylıkla, halbuki.. halbuki cümlenin sonunda kullanılmazdı değil mi albayım, bu yaptığım tüm teamülleri yerle bir etti değil mi, yoksa bir bok olduğu yok da isyan boyutunu bana zararsız seviyede tutmak için beynimin beni yönlendirmesi mi bu yönde. beyinden sanki basit bir tasarımmış gibi bahsetmek ayıp kaçıyor sanırım, ve ama ben artık sanmak istemiyorum albayım, bilmek istiyorum.

Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları  da
Göğe bakalım
Turgut Uyar


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder