Meryem, -sevdiği adamın, aldığım zevki azaltıyor bu meret şeklindeki itirazları nedeniyle- giriştikleri korunmasız seks eylemi sonrası hamile kalan ve bunu ailesine söyleyemediği için de -birilerinin muhtemelen peşine düşeceğini düşünerek- evdeki altıpatlar silahı aldığı gibi kendini yollara vurmuş bir kadındı. Şehirler, ülkeler boyu yürüdüğü yollarda gördüğü acı içindeki insanlar onu içten içe yıkadursun, evden kimsenin aklına onun peşine düşmek gelmemişti. Doğum vakti yaklaşadursun o hala hem yürümekten hem de bunca insana nasıl yardım edebileceğini düşünmekten vazgeçmemişti. Öyle ki, bu düşünceler içinde büyümekte olan cenine işliyordu.
Yollarda çocuğunu doğurdu. Böylece yolculuğuna ara vererek, bir süreliğine de olsa yerleşik düzene geçmesi gerektiğine karar verdi. Elindeki silah ve sınırlı da olsa mühimmatıyla güvenliklerini sağlayabileceğini düşünüyordu. Böylece yakındaki bir otele yerleştiler. Bir gün yaşadıkları yere gelen bir çingene, ona dikkatlice bakarak, gelecekte olacakları bilmesi gerektiğini söyledi. Bunun karşılığında bir şey istemeyecekti ve böylece ona oğlunun nasıl öldüğünü, tek yaptığının iyilik olmasına rağmen nasıl çarmıha gerildiğini, gösterdi. Yaşanacakları görür görmez odasına, oğlu İsa'nın yanına çıktı Meryem. Silahını aldı ve rus ruleti böylece başladı.
Kazanan ise tabii ki tanrı oldu.
Susan: Do you ever get depressed?
Steve: No, depressions are for the middle classes, the rest of us have got an early start in the morning.
Riff-Raff, Ken Loach
Kendine at adam diyen süperkahramanımız, bilimadamlarının üzerinde yaptığı deneyler sonrası edindiği kanatlarını kullanarak, her nerede bir haksızlık görürse hemmen oraya uçuyor, kişneyerek oluşturduğu öldürücü ses dalgalarıyla kötü adamları derhal olay yerinden kaçırıyordu. Gazetelerin ön sayfalarında, kurtardığı insanların sevgi dolu bakışlarını gördükçe yaptığı işten gurur duyuyordu. İşten güçten arta kalan zamanlarında ise kendini niğde kırsalına atıyor ve boş alanlarda alabildiğine koşuyor, koşuyor, koşuyordu...
Ta ki bir gün yolu mafya cenneti napoli'ye düşünceye kadar. Bir günde nasıl da herşey değişebiliyordu, hayaller yerini karanlık kabuslara nasaıl da bırakıyordu.. Ah o bir takım kötü adamlar! At adamın dikkatini dağıtıp enjekte ettikleri uyuşturucu maddeler ile kısa sürede onu bağımlı hale getirdiler ve zamanla bir uyuşturucu kuryesine dönüşünceye kadar uyuşturucu karışımlı otla beslediler onu. Şimdi onu görmek isterseniz eskisi gibi göklere değil, kaldırım köşelerine bakmalısınız ve mal bulmak isterseniz bir ıslığıınız yeter..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder