Birer birer gelin lan şarkılarının bu kez rock off özel yayını ile karşınızdayız efenim. Hayatın doksanlara dönmesi ile birlikte satanizm de sokaklardaki eski yerini almaya başlamışken, behemoth dinlemek iyi gider diye düşündüm. Hem de rock off'ta kendilerini canlı dinlemek ayrı bir gaz verdi bünyeye. E bu sefer olsun düşünmekle kalmayıp harekete geçtim. Evet harekete geçmek, internette birşey paylaşmaktan ibaretse çok kolay çünkü.
Behemoth, katolik camiaya birçok papa hediye etmiş leh diyarından çıkma oldukça popüler bir grup. Solistleri olacak Nergal beyefendi ise, polonya'nın önde gelen bir müzik yarışmasında jüri üyesi, yani öyle underground satanizmden bahsetmiyoruz. anadolu satanistleri gibi murat kekili kıvamında takılmıyor adamlar.
Şimdik hala play tuşuna basmadıysanız bir de uyarıda bulunayım, dinleyeceğiniz parça ne gözlerinizden birkaç damla yaş akıtacak, ne de sizi bir takım duygulardan başka çeşitli duygulara sürükleyecek bir eser değildir. Peki nedir derseniz, şarkıdan bir kupleye bakalım mı, şair kime seslenmiş?
Destroyer ov cosmos,
Implore the ungod,
Implode the sun,
There is none wronging the serpent's cult
Implore the ungod,
Implode the sun,
There is none wronging the serpent's cult
Evet. Neymiş, adam kozmosun yokedicisine sesleniyor ve ne diyor ona orman sevgisi mi, hayır onu yok et, bunu içeri patlat vesaire. Keşke biraz da bakire kanından bahsetseymiş. Malum Lucifer'ın en sevdiği lezzet.
Şimdi de kutsal kitaplarda kendine yer bulamamış, Lucifer sevgisi ile bakire kız arkadaşını kurban etme korkusu arasında kalmış bir satanist arasında geçen bir kıssa.
Günlerden bir gün, artık ahvaline dayanamayan makine mühendisliği öğrencisi bir genç, bundan gayrı ilk bulacağı kız arkadaşını Lucifer için feda edeceğini yazdı bir forum sayfasına. İşbu ya o anda evrenin sonundaki restoranda oturmuş yemek sonrası ikram edilen çayını yudumlayan bir yandan da telefonundan aynı forum sitesinde takılmakta olan Lucifer özelden yanıtladı hemen onu. Olmuş bil genco. Günler geçti, vizeler, finaller geçti. Tanrı inancı uğruna savaşlar başladı, bitti. Ve bir gün, gencimizin acısını haykırdığı forum sitesinin hit sayısı yerlere vurmuşken. Şans eseri aynı konu başlığı altında, virus silindi uyarısı, buluştu gencimiz ile hayallerindeki hatun kişisi. Kahramanımız bir anda bizim kahramanımız olmaktan çıktı da onun kahramanı oldu.
Günlerin çayla, cipsle geçtiği mutlu günler gelmiş, sevgilisinin biricik kahramanı verdiği sözü bile hatırlamaz olmuşken Lucifer gösterdi avatarını tekrardan. Bu kez gencin rüyasındaydı. Aslında forumdan da bir kaç mesaj atmıştı ama kahraman kişisi artık forumlara takılmaz olmuştu. Oğlum dedi Lucifer. Ben sana o gün olmuş bil derken karşılığında senden birşey rica etmiştim, ne pis adammışsın sen hemen kızı bulunca unuttun diye de devam etti. Gencin kafası karışmıştı, Lucifer'ın şartını hatırlamıyordu gerçekten ama tutar belki diyerek söyledi kelamını, abi teraziye tıklamıştım ben ama, hatırlıyorum yani hani hatırlamasam neyse ama tıkladım abi.. Lucifer ise sinirlenmeye başlamıştı yavaştan, sen ne terazisinden bahsediyorsun bilader, ben kan diyorum sen diyorsun terazi. Bu kadar mı aklını başından aldı bu aşifte, bak zaten arkadaşlarını da aramaz sormaz oldun, adamlar arkandan neler söylüyorlar. Hiç mi umrunda değil? Nasıl bir umursamaz oldun sen? Lucifer'ın kan demesi ile birşeyler aydınlanmaya başlamıştı kahramanımızın kafasında, dikkat ettiyseniz adamın kafa gidince yine bizim kahramanımız oluverdi. Abi pardon ya, sen bakire kanı istiyordun dimi benden, ama ben nasıl olur da kıyarım sevdiceğime off. Hem de yeni bulmuşken onu nasıl boğazlarım söyle bana, sen de hiç insanlık yok mu, senin allahın yok mu diye saydırmaya başlamışken kahramanımız, Lucifer kesti sözünü. Oğlum sen gerizekalı mısın, ben bakire kanı dediysem onu mu dedim, hadi tamam insan üremesi işlenirken biyoloji derslerinde arkadaşlarında ekiki ekiki modunda takılırken kaçırdın birşeyleri, peki nerden çıkarıyorsun kızcağızı boğazlamayı. Bir topluiğne yardımıyla accık bir kan akıtsan bile kafi bana, sen gelmiş bi de utanmadan saydırıyorsun bana, ne insanlığımı bıraktın, ne allahsızlığımı.. Lucifer'ın üzerine yürümesinden rüyasındaki esnafın araya girmesi sayesinde kurtulan kahramanımız paçayı ancak uyanarak kurtarabildi. Uyandığında sehpanın üzerindeki telefonunun ışığının yandığını gördü. Bir mesaj gelmişti. Hem de sevdiceğinden. Uyudun mu diyordu sevdiceği ona. Geniş bir gülümseme yüzünü ele geçirmeye başladı. Telefona bakmak için yastıktan kaldırdığı kafasını bıraktı tekrar yastığa ve o mutlulukla niyet etti. Lucifer rızası için akıtacaktı sevgilisinin kanını.
Kıssadan hisse; hiçbir şey göründüğü gibi değildir, siz siz olun merkez medyanın yalanlarına inanmayın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder