peki ama,
"ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
ve bir gün semaya bakacaksın, ağlayarak"
ahmet haşim
derken fotoğrafın altına fonda, tek şarkılık gruplardan diye zihnimde yer etmiş (belki o bile değildir ya) grup düş'ün gel etme gözlerim yaşlarla doldusunun çalması.
yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl sizlere kutlu olsun
kutladık ve bitti. yarın da pazartesi. bugün hangi gün o zaman pazar, evet çıkarım yapmayı seviyorum. kelimelerin anlamlarından zamandaki yerimi saptayıp birşeyler söyleyebilmek güzel olmalı, birşeyler ama diğer insanlar tarafından da anlamlandırılabilecek birşeyler. mesela kalp diye bir organ bir de bunu temsilen kullanılan bir kelime var değil mi. cevap veriyorum, evet var. hah şimdi bir de bu organa insanlar tarafından atfedilen, sevgi/hoşgörü/misafirperverlik gibi güzel duyguları içerme anlamı var ya. evet var velakin bunun karşı tarafında nefret/301/gıybet gibi hadiseler de vuku buluyor bu güzide organda. doğru diyosun da geleceğim yer orası değil, kelime olan kalp sesli harf ile başlayan bir ek alınca noluyor, yumuşuyor değil mi. evet. bu bir kural değil mi. evet. ama bu organa sahip her insanda tvde, gastede gördüğü kaldırımda üzeri gaste sayfalarıyla örtülü adama karşı kurallı bir yumuşama eylemi neden gerçekleşmez. bu mu çıkarımın yani. evet yani sanki daha ilginç gibiydi ben içimden geçirirken ama yazıya dökünce yeterince ilginç olmayan şeylerle gerçekten ilginç olan şeyler farkını belli ediyor vesselam. sonsözniyetinegelsin, I could write a song I could write a letter/I could write a book about I don't know..
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)