Kalecinin Uzanamayacağı Köşe
çok seviyorum otobüs yolculuklarını hayatımın en filmografik anlarını yaşıyorum yolculuklarım esnasında..normalde etkileyici bakışlar ani hareketler yapsam da kimsenin gözünde bir etkileyiciliği olmadı ama otobüsler farklı şimdiye kadar 3 kez uzaklara bakmam dolayısıyla "nen var dostum" tepkisi aldım , bir o kadar da bana "yavrım yazık" bakışı atan teyzeler var ki saymıyorum bile..
Dün gece de yollardaydım yine - cümleye böyle başlayınca ardından çok güzel bişey gelcekmiş gibi ya hani yok öyle bişey - yanımdaki genç delikanlı uşakta inmişti ve rahat rahat yayışarak gözlerimi kısıp camdan dışarı bakıyordum kulağımda kulaklıklar sıcak bişey isteyip istemediğimi soran muavini sallamıyordum netekim kafamda çok önemli sorunlar vardı..bir kaç dakika sonra muavin yanıma oturup alındığını neden böyle davrandığımı sordu söyliycek birşey yoktu aklımda hemen aklıma ilk geleni söyledim..
"bizim strateji vardı ya noldu acep , bayram halletmiş midir ?" gibi bir soruyla afallattım adamı bir nevi uzanamayacağı köşeye yolladım topu -sırf bu kalecinin uzanamayacağı köşe klişesi için de iyi uydurdum yine bütün bunları amma da gereksizmişim - birkaç kez içini geçirip gitti yanımdan yine şoförün yanına çömeldi radyoda çalan müzeyyen senar kulağımda sigur ros yolculuk ilerlemeye devam etti..
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder