okula giderken bugün, evin karşısındaki tabldotçuda david lynch 'i gördüm. inanmadım önce, ama o saçların başka bir insanoğlunda olma ihtimali yoktu. mercimek çorbasına ekmeğini banıyordu hızlı adımlarla yaklaşırken ben. nerde kaldı bilinçaltı, nerde o filmlerindeki sürreal yapı, o sembolizm diye haykırmak istedim sessizce suratına. haykırdım da. ekmek parası ağbi diye yanıtladı beni. der demez de çorbayı kaşıklamaya devam etti. öfkenin vücudumda salgıladığı hormonlar etkisini göstermiş, kaşıntı başlamıştı her bi yanımda. kaybettiğim zamana mı, döktüğüm liralara mı yoksa sarfettiğim hmmmlara mı yanayım bilemedim. hızla uzaklaşmak istedim, bu hayal kırıklığımı birileriyle paylaşmak istedim, koşmak istedim, hoplamak istedim, ayakkabılarımı çıkartmak istedim, yutkunmak istedim. durdum. son bir kez gözlerinin içine bakmak istedim. kaybolmuştu. ah be david yaptın yine yapacağını dedim içimden. etkilenmiştim.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder