bir almado-var benden içerü

  • 0
en baştan itiraf edeyim en iyisi. böyle kelime esprili bir başlık atınca sandım ki, almadovar'ın son izlediğim filmi todo sobre mi madre hakkında iki kelime çiziktirebileceğim, almadovar'ın feminen filmlerine saydırıp kendisinden penelope'yi bırakıp sarışın bayanların yer aldığı -annemin deyişiyle- vurdulu kırdılı filmler çekmesini isteyebileceğim. ama olmadı, olamadı sevgili okur hem cesaret edemedim buna, hem de içten içe güzel filmdi lan serzenişleri geldi kulağıma.

ara not: işbu yazının yazılmasının yegane amacı hayatım boyunca kullanmak istediğim kelimelerden femineni kullanabilmekti. bundan önce çeşitli girişimlerimde en fazla eminem diyebildiğimi hatırlatmak isterim kendime.


neyse efenim bir hayalimizi daha gerçekleştirdiğimize, neyi yapmak isteyip de yapamadığımı açıklayabildikten sonra hem kendi mafyamıza mesajlar içeren hem de bir film eleştirisi niteliği taşıyan gomorra yazıma geçebiliriz. önden buyrun.

her ne kadar emin olamasam da italyan mafyası hakkında bir takım şeyler içeren bir kitaptan alıntılanarak çekilmiş bu filmi duyduğunuzu farz edeceğim kendimce.
netekim x. dalga ergenekon gözaltılarından sonra bu filmi izlememezlik etmek ayıp olur. işte tam da burda lafımı balla keserek ve giriş gelişme sonuç örgüsünü birbirine dolayarak yazının sonunda söylemem gereken sözleri söylemek istiyorum -ki kim bilir belki de yazının sonuna gelmişimdir. sözüm sana yerel mafya nerde senin cinématographiqueliğin olum!

eveet nerde kalmışım, evet gomorra. fazla gecikmeden başlayalım. önce müzikler, evet müzikler güzel, sonra göndermeler bir karede arkada asılı duran cannavaro+maradona formaları güzel, bronzlaşmak için solaryuma giren italyan erkekleri güzel+komik -evet yanlış duymadınız aslında italyan erkekleri televizyonlarda gördüğünüz gibi değil hepsi göz aldatmacası.

gomorra son zamanların modası haline gelen küçük hikaye örgüleri şeklinde oluşan filmler gibi küçük hikayelerden oluşuyor ancak farklı olarak bu hikayeler içiçe geçmiş bir örgü şeklinde değil daha çok ayrık kümeler şeklinde ilerliyor ve oldukça sert ve gerçekçi biçimde sona eriyor . şunu da söylemek isterim ki hem kitap hem de filmin, mafyanın insani yönlerine eğilmeye çalışmak gibi bir saçmalığa veya bir kurdun vadisi tarzı vatan, millet lakırdılarına girmeyerek en güzelini yapmış olduğunu düşünüyorum. iyi seyirler evribadi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder