Kalbim Budapeş'te Kaldı #1

Kalbim Budapeş'te Kaldı #1

  • 0
  
bir trafik direği tarafından bölünen paralel masalar, evrenler, yapılanmalar.. budapeste'de punk'ın henüz ölmediğine bir nebze de olsa ikna oldum.

fonda gemide filminin kapı çarpmalı müziği olduğunu düşünün, kapı çarpıyor, daha sert, gittikçe daha sert, ah be kamil..


bilgisayara bakmaktan gözleri kan çanağına dönmüş bir maymunun artık evrimleşecek tarafı kalmamış demektir. evrimin ilk safhalarında atalarımızın görebilecekleri bir çift gözleri dahi olmadığını biliyor muydunuz? o zaman ikibinondört yapımı cosmos: a spacetime odyssey izleyin.

müzik, ruhun gıdasıdır lafını tam bir dönem boyunca duymaktan korktum, flüt çalmakta yaşadığım hezimeti ancak ve ancak ilk yarı sonunda mahallenin bir ablasından aldığım kısa derslerle geride bırakabildim. evde müzik kanalı açılınca bile, bir laf sokulur mu acaba diye kanalı değiştiren ben, şimdi rahatlıklar müzik dinleyebiliyorum. bir başarı hikayesi adeta.

bisikletimin yardımcı tekerlekleri bana danışılmadan çıkarıldığında adeta yıkılmıştım. Bir defa psikolojik olarak hazır değildim bu duruma, neyse ki beklenmeyen durumlara adapte olabilme kabiliyetim o günlerde, bu zamanlarda olandan daha iyiydi. mesela sevdiğim kızın beni defalarca reddetmesi beni yıldırmıyordu. biraz sonralarda, okul servisini bıraktıktan sonra almaya başladığım servis ücretini, bisiklet almakta kullanmak yerine büyük denizde boğulmayı tercih edip imkb'ye girmem ise tam bir küçük yatırımcı hikeyesi.

hayat bazen uzaktan çok belirsiz, yaklaştıkça ne bok olduğunu anlıyorsun da iş işten geçmiş oluyor. çocukken bu günlere geldiğimde böyle olacağını bilsem, sanıyorum bu taraflarda işim olmazdı. şimdilerde izlediğim hiç bir filmden, çocukken dedemlerin evindeki tivide, cinebeşte yayınlanan herhangi bir filmin, şifresiz geçen ilk dakikalarını izlediğimdeki aldığım saf mutluluk hissini alamıyorum. her yer içine sentetik madde katılmış bonzai adeta.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder