sabahın köründe kaynattığım ıhlamur
soğuyunca
ben kahvaltıyı hazırlayana,
köşedeki karadeniz fırınından ekmek alana
kadar
koştum tekrar mutfağa doğalgazın ısıtmayan gazını yakmaya
amma ayağımı giymediğim çorapla çarpınca kapıya,
işte o an döktüğüm öfke dolu
tek damla yaşı
bir de sen gidince akıtıyorum gözümden
her seferinde aldanıyorum
koşuyorum sana
tam tekrar ısınacakken ocağımız
ayağımı çarpıyorum bir yerlere
gitme diyemiyorum
kollarımı açamıyorum sana
sadece küfrediyorum hayata,
sen bana vurdun ya ben de sana..
diyorum
yokluğum sana armağan olsun
soğuyunca
ben kahvaltıyı hazırlayana,
köşedeki karadeniz fırınından ekmek alana
kadar
koştum tekrar mutfağa doğalgazın ısıtmayan gazını yakmaya
amma ayağımı giymediğim çorapla çarpınca kapıya,
işte o an döktüğüm öfke dolu
tek damla yaşı
bir de sen gidince akıtıyorum gözümden
her seferinde aldanıyorum
koşuyorum sana
tam tekrar ısınacakken ocağımız
ayağımı çarpıyorum bir yerlere
gitme diyemiyorum
kollarımı açamıyorum sana
sadece küfrediyorum hayata,
sen bana vurdun ya ben de sana..
diyorum
yokluğum sana armağan olsun
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder