Winter Was Here

Winter Was Here

  • 0
karlar altında kalmış bir şehir. hayatın devam ettirmeye değer olup olmadığına karar vermek için karşı karşıya getirilmiş iki adam. bir şarkı. hikaye boyunca göremeyeceğimiz ama bütün bu yaşanacaklara neden olduğu aşikar bir kadın. ground control ve major tom, tanrı ve insan, baba ve oğul karşı karşıya. rüzgar esiyor. rüzgar estikçe kar taneleri öte yana hızla sürükleniyorlar. ama hep öte yana. kar tanelerinin ödemeleri gereken kredileri yok. istedikleri yere sürüklenme hakkını merkezi bir otoriteye teslim etmemişler. hızla sürükleniyorlar kar taneleri ve öte yandaki adamın görüntüsü git gide karıncalanıyor. bu halde isabetli bir konuşma gerçekleştirmek pek zor. hop! diye bir ses geliyor. nerden geldiği de hangi ağızdan çıktığı da belli değil. bir hop! daha. senkronizasyon sağlanmış olsa gerek. herşey bu kadar zor olmak zorunda mı diye geçiriyor major tom, içinden. hemen sonra herşey yolunda mı? diye sesleniyor ground control. hmm... bir bakalım herşey yolunda mı. herşey yolunda olsa burda, senin karşında ne işim var? ground control, ne kendisinin ne de karşısındaki adamın neden orda olduğunu bilmiyordu. aldığı cevap da ona yardımcı olmadı. ne yani ona yardım mı etmeliydi? sana yardım mı etmeliyim? diye soruldu soru. ve, bana neyin yolunda gitmediğini söylemelisin. sürükleniyorum. kütle çekimi namına birşey kalmadı hayatımda ve neyin yolunda gitmediğini bilmem lazım.  diye cevaplandı. hiçbirşey kolaylaşmıyordu. kontrol noktası olduğunun farkında olmayan bir ground control. kütle çekimini kaybetmiş bir major tom. herşey sürükleniyordu. hikayenin kendisiyle birlikte. müzik sustu. bütün bu karmaşanın nedeni olduğu aşikar kadın konuştu. ama çok uzakta. kimse duymadı onu. tanrı tanrılığının farkında değildi, insan insanlığının. bu ne biçim hikayeydi böyle.





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder