İnsanın Özü

İnsanın Özü

  • 2

eski zamanlarda, babil kulesini inşa etmeye niyetlenmiştim. şimdi düşünüyorum da deniz kabukları ve kum bu iş için pek de uygun değilmiş.


görünen o ki içinde yer almakta olduğum hayat benim dışımdaki her şey hakkında. ben kişisi bile filmin başlarında bir yerlerde kaybolmuş, geride kalanlar da onu aramayı çoktan bırakmış.

sayın yönetmen, bu hayatın benim hakkımda olduğunu söylemiştiniz.


galileo'nun ağzından evrenin dünya merkezli olmadığını duyunca büyük bir şok geçirmiş olmalı insanlık. bu yüzyıllar önceydi. peki şimdi olan nedir? bir yeri ziyaret ettiğimizde oranın en iyi restoranlarını ziyaret etmeye bizi iten motivasyon mesela. 

spotify'ın gelişiyle müzik dinleme alışkanlığımızın albüm temelinden playlist lere kayması bir tesadüf mü yoksa yaşamakta olduğumuz best of hayatlara bir gönderme mi?


i believe i can fly

müzik, kendime olan inancımın zayıfladığı anlarda eksikliğini hissettiğim tatmin hissini sağlamakta çok etkili.


peki ama müzik kullanımı ile yaşadığım tatmin duygusu hile sayılır mı? sonuç olarak ne kadar öyle olduğuna inansam da ben uçamam.




mülteci ailemiz kaçak yollardan göç ettikleri avrupa ülkesinde çocuklarını müzeye koyup da işte bu sanattır dese mesela. büyük bir infial yaratır mı sanat dünyasında? yoksa duchamp'lar çağı geride kaldığı için bayat bir çalışma olarak mı görülür.

lenin ile top tepmiş adamın hatıratından


müziğin yarattığı titreşim vücudumuzdaki atomlara çarparak bizde bir salınıma yol açar. bildiğim kadarıyla homo sapiens bu salınıma özel bir isim vermemiştir. bunun yerine özel olarak isimlendirdiği bir hareketler bütünü olarak dans ve hatta bunun alt kırılımları olarak da halay, tango, vals vs. kategorik isimlendirmeler var. 

dinlediği müzik bir insanın halay çekmeyi istemesine veya tango yapmayı istemesine nasıl yol açıyor? öğrenilmiş çaresizliğin bir örneği olarak görebilir miyiz dansı? 

denetimli hareketler bütünü olarak dansa karşı duruşum bellidir.

2 yorum :

  1. guzel muzik bende ölüm korkusunu deprestiriyor. denizin, yazin, oglumun, tum sevdiklerimin yanisira guzel muzigi de birakip gidecek olma korkusu... ritmle salinmak degil de, ritmle erimek yasadigim...

    YanıtlaSil
  2. şu aralar okuduğum kitapta şöyle bir kısım var ölüm ile alakalı;

    "ölüm sürecinin farkında olmak, yaşamın uçup giden güzelliğini algılamak demektir. Bu aynı zamanda, güzelliğin sürekliliğinin farkına varmak demektir; çünkü uçup giden şey, zaman ya da güzellik değil, bireyin kendisidir.

    ...

    Ölümü unutma sürecinde hareket serbestimizi yitiriyoruz. Hep yaşayacakmışız gibi yaşayarak miskinleşiyor, yaşama aktif biçimde katılmayı beceremiyoruz."

    YanıtlaSil