"ben nereye istersem oraya gidelim mi?"
"yolu göstermen yeterli."
burası stockholm, soğuğu burnumda hâlâ. yeni indik de uçaktan kar yağıyordu önce pisti de kaplamış, korktum. inebilecek miyiz sağ salim kayıp düşmeyelim sonra dedim, cevap vermedi. cevap vermeyince anladım düşmeyeceğimizi. benim böyle aptalca telaşlanmalarıma hiç cevap vermez o, bu da soru mu şimdi der gibi bakar. bazen de hiç bakmaz ne yapıyorsa onu yapmaya devam eder, ben de susarım ama kendimi de güvende hissederim, o kadarına yara bari be adam, yine benim aptallığımmış der telaşa mahal vermem. mahalli kolluk kuvvetlerini görev başına çağırırım bazen. dostlarım gelin derim dertliyim, kanallarım taşmak üzere sirenleri duymuyor musunuz? bir o gelir. o kadar kişi içinden bir o gelir ve o da bir şey demez. olacak iş değil!
"buraların old town ı ne yana düşer?"
en güzel mevsimimde, en güvenli, en turistik bölgemi gezip sonra yaşamaya mı karar vereceksin yanımda? evine dönüp, arkadaşlarına stockholm'ü yaşanabilecek şehirlerin arasına eklediğini mi beyan edeceksin yoksa. stockholm, yaşanabilecek şehirler listene eklenmekten gurur duyar. peki ama kış memleketiysem ben, sulu sepkenimde gezdin mi hiç ümraniyem sokaklarında. değişik değişik insanlar yaşar o sokaklarda, kimine ben bile raslamamışımdır.
"IKEA!"
neyse ki kabusmuş. rüyamda, ki pek sık rüya görmediğimi söylemem gerekir, ilişkilerde kaçan kovalanır teorisini stockholm syndrome bağlamında yorumlayan çalışmasıyla nobel kazanmış bir bilim adamıydım, ödül olarak da montelenmek üzere bir ranza hediye ediyorlardı sağolsunlar. stockholm senin bana ettiğini kimse etmedi!
yüzyıllar sonra çağının barbarları olarak anılacak turist kavminin sadık bir üyesiyim. top ten listesini, istiklalini, istanbulunu, ankarasını, yönetim biçimini, şimdi bizim cumhurbaşkanımız sizin neyiniz oluyorunu, how can i go to old town demesini, halk müziğini, ezo gelinini, en yüksek dağını, ovalarını, başlıca geçim kaynaklarını, platolarını, haymanalarını, cihanbeylilerini, cihannümalarını, muhteşem süleymanlarını, aşkı memnularını bilmediğim şehirlere gidip oraların köftelerini yiyor magnetlerini alıyorum.
memnun kaldınız mı şehrimizden? on üzerinden bir puan vermenizi istesek mesel. yaşar mısınız burda ya da gece hayatımızdan mı memnun kaldınız daha çok, hoş biraz erken kararıyor hava farkındayız ama.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder