şimdi de yayına geçen hafta derste hazırladığım ancak nedendir bilinmez -aslında bilinir de şimdi konuyu dağıtmayayım sanal ortama aktarmakta gecikmişim yazdıklarımı. ben ayrılırken sahneden yerimi kağıt üstünde güzel duran ama içerik olarak bi halt ihtiva etmeyen yazı gelsin.
dış ses: şıkıdıdııım.
[dış çekim]
anlatıcı: hayret ediyorum düşününce. cidden hayret yahu. şuncanık hayatımın en mat günleri bu cafcaflı ortamda mı geçecekti. herkesin fotoşoplanmışçasına parladığı bu resimde ben yalnız flu bir imgeyim -hanım koş imge getir.
demem o ki çevremdeki balıkların birbirini yeme davası giderek bir toz tabakasıyla kaplanmama sebep olsa da, hala darwin'in teorilerinin aksini ispatlamak istercesine doğal seleksiyona dahil bile olmayışım, uyumsuzluğumu had safhaya çıkarışım popomundo deyimiyle akla zarar bir performans -oyunculuk manasında. nasıl ki lens bir yabancı mahiyetinde gözüme batıyorsa ben de kendimi yabancı bir madde gibi görüyorum tüm bu köpekbalığı havuzunda
- yakında geliyor kurtlar vadisinden sonraki durak- aradaki fark ise çevrenin ben yabancı maddeye batması.
[anlatıcı, anlatacağını burda keser netekim bu bir kısa filmdir ve kısa filmler hep kısa olagelmiştir.]