Trabzon'a Gittik Episode III

  • 0
Going to Trabzon Vol. III



ahana da geldik trabzon gezisinin uzungöl ayağına. trabzon'un önemli noktalarından biri olduğunu -kendimce- düşündüğüm çömlekçi isimli yerden bindiğimiz çaykara minibüsü ile uzungöl'e yaklaşık iki saatte ulaştık. yol üzerinde çaykarada da küçük ve yararlı bir mola verildi.

uzungöle varınca hep o takvimlerde felan yerini alan ünlü uzungöl fotoğrafını çekebilmek için yüksek bi yerlere çıkmaya niyetlendiysem de yüzümüze vuran rüzgara karşın bi on kilometrelik gidişten sonra bile gıdım yükselemedik.

uzun yürüyüş eylemi sonrası kendimizi deneysel aktivitelerin kollarına bıraktık -bkz. taş sektirmece. her gidişn bir de üstüne dönüşü olduğu içün olsa gerek oldukça yorucu bir macera oldu yükselmenin peşinden koşmaca. taş sektirmece ise dinlendirici bir etki yarattı üzerimizde. neyse ki sonradan midemize gelen alabalıklar oldukça doyurucuydu da bünyede bir bayram yaşandı.

ama belirtmeden geçmeyeyim - nerdeyse tümünü kendim başıma yememe rağmen eheh- salatayı yetersiz gördüm. post-yemek çaylarımızı uzungöl kenarında içip, beni birine benzeten artvinli örtmen ile muhabbetimizi ettikten sonra kucağımızda bi poşet mandalina ilen geldiğimiz yoldan döndük geri.

şehre döndüğümüzde ise kısa bi kaybolma macerasından sonra sıcak çalışanlarıyla ünlü dudu isimli -fevkalade- kafeyi keşfettik. ancak o kadar kahve çeşidini menülerine almalarına rağmen bize içirttirememelerini - ilgili çalışan bayram sebebiylen yok imiş- kınıyorum ama bu kınama eylemini fazla uzatmanın manası da yok.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder